• İletisim|
  • Hakkımda
Çağrı Koray ÖZTOPÇU
  • ANA SAYFA
  • KORAY ÖZTOPÇU KİMDİR?
    • LIFESTYLE
    • HAKKIMDA
    • OBJEKTİFİMDEN
    • PLAK KOLEKSİYONUM
  • E-MOBİLİTE
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • YAYINLAR
    • BLOOMBERG BUSINESSWEEK TÜRKİYE
    • HARVARD BUSUNESS REVIEW TÜRKİYE
    • DÜNYA GAZETESİ
    • ODMD DERGİ
    • INC TÜRKİYE
    • TR MONITOR
  • İLETİŞİM
TR / EN
  • ODMD DERGİ

    Tüketici Davranışlarındaki Değişim ve Mobilitenin Geleceğini Tanımlamak

    2 Aralık 2023

    Otomotiv endüstrisi pandemi sonrasında tüketici davranışlarındaki değişim etkisinde farklı bir etkileşimde hızla gelişirken ve bu eksen değişimi yeni bir ekosistem ve çağa  on yılda son yüz yılda gördüğümüzden daha fazla dönüşümle adım attırmaktadır.  Pandemi sonrasında bu kısmen otonom bağlantılı ve elektrikli araçlar gibi teknoloji odaklı trendlerin ortaya çıkışı ile beraber yatırımını hızlandırmış, aynı zamanda da mobilitenin de daha fazla tüketici davranışlarındaki değişen doğasından gözükmesini sağlamıştır. Tüketici davranışlarındaki değişim otomotivde yeni ekosistemimizi ve buna bağlı finansman ürünlerini de gelecek on yılda nasıl dönüştürdüğünü ve şekillendireceğini keşfedeceğiz..

    Otomotiv endüstrisinde dijital dönüşüm

    2000’lerde otomotiv sektöründe  konfor, güvenlik ve ulaşımın çevresel etkisi ile ilgili müşteri beklentileri hızla artmıştı.Sonrasında gelişen tüketici talepleri , 2020’ye geldiğimizde araçlarda her türlü yazılımın artan kullanımına imkan sağladı. Elbette tüm bunlar, daha tüketici beklentili merkezli bir bakışı benimseyen otomobil üreticileri üzerinde; yazılım geliştirme Ar-Ge yatırımlarını ve farklı teknoloji devlerinin egemenliğine girme riskini almaları gerektirdi.

    Yazılımın artan karmaşıklığını artıran ve bir bütün olarak mobilitenin geleceğini tanımlayan üç temel tüketici davranışı değişikliği ortaya çıktı.

    Tüketicinin davranışları Mobilitenin geleceğini tanımlıyor:

    Tüketiciler e-mobiliteye geçmeye hazır

    Henry Ford, 1914’te “Model T” adı verilen, siyah, kutu gibi, kullanılması ve onarımı kolay araba modelini montaj bandı seri olarak üretmeye başlaması ile üretim süresi büyük bir azalma göstermesi ile 1930’lu yıllarda otomobile sahip olmak üst düzey zenginliğe işaret ederken özellikle Amerikan otomobilleri statüyü simgelemekteydi . Henry Ford’un ‘’Siyah olmak koşuluyla dilediğiniz aracı satın alabilirsiniz’’ demesinden sonra  tüketici davranışları etkisinde otomotiv sektörü araç sahipliği modeli uzun süredir tartışıyor.

    Birçok tüketici için araba sahibi hala bir statü sembolünü temsil ederken, çoğu arabanın zamanının çoğu evlerimizin işyerlerimizin otoparklarında  parkta beklediğini , hatta Avrupa’da ortalama bir araba zamanın yaklaşık %90’ında park halindedir, bu rakam son çeyrek yüzyılda neredeyse hiç değişmediği birçok araştırmada ortaya konulmuştur.

    Araç sahipliğiyle birlikte gelen önemli maliyetler ve güçlükler , trafik yoğunluğu , giderek yoğunlaşan kentsel alanlarda park yeri bulmak ve yüksek sigorta primleri, bakım maliyetleri pek çok tüketicinin mobilite çözümlerine yöneltmektedir.  Son zamanlarda yapılan  araştırmaya göre, araç sahiplerinin %96’sının %48’i, e-mobilite alternatif çözümlerine açık olduklarını iletirken,  mobilite hizmetlerinin, 2027 yılına kadar 145.460 mio dolara ulaşması bekleniyor.

    Dünya’da giderek tartışılan paylaşımlı mobilite çözümleri :

    Mikromobilite: Yoğun kentsel alanlarda kişisel ulaşım için kullanılan bisiklet ve scooter gibi düşük hızlı araçlar

    Araç Paylaşımı: Belirli süreler için bir üyelik ile uygulama üzerinden doğrudan araba kiralama,

    Mikro toplu taşıma: Büyük araçların kiralanıp, sabit rotada bunun paylaşıldığı yapılar,

    Otonom araçlar: Sürücüsüz bağlantılı otonom araçlar

    Geleceğe baktığımızda, mobilitetaşıma hizmetlerini tek bir platformda birleştiren abonelik tabanlı bir platformlarını daha fazla görmemiz olası gözüküyor.

    Arabalarda daha fazla zaman geçirmek, ancak sürüş için daha az zaman harcamak

    Paylaşılan mobilite çözümlerinin patlaması ve otonom araçların ortaya çıkışı, insanların arabalarda daha fazla, ancak sürüşte daha az zaman geçirmesine yol açıyor. Yola odaklanmak ve A noktasından B noktasına güvenli bir şekilde gitmek için harcanan tüm zaman artık teorik olarak başka bir şey yapmak için harcanabilir hale gelebilecek.

    Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre günde en az bir saat araba kullanıyor, otonom sürüş teknolojisinin gelişmesine bağlı olarak, sürücüsüz araçların yalnızca 2030 yılına kadar yolcular için 1,9 trilyon dakikaya kadar boş zaman bırakabileceğini tahmin ediyor.

    Dolayısıyla, otonom araçlardaki sürüş ile daha önce daha az erişimi olan kişiler için (engelli insanlar, yaşlılar, çocuklar vb.) hareketlilik sağlanabilecek, yolda gelip giderken sürüş vaktini çalışmak, sohbet etmek veya eğlenmek gibi başka şeyler yapabilecekler.

    Yeni e-mobilitenin finansmanı önem arz edecek

    Yeni e-mobilite ekosisteminde temiz teknolojinin finansmanı, karbonsuzlaştırmanın anahtarı olan projeler ile oluşan yeni ekonominin kapsayıcı ve sürdürülebilir olması sosyal gelişimi de beraberinde getirecek.

    Sürdürülebilir tüketici finansmanı, e-mobilite adımlarını dijital çözümler aracılığıyla atarken, entegre ulaşımın desteklenmes ve bu alanda büyümek için çözümler üretmek daha da önemli olurken,ulaşımda e-mobilite ile oluşan yeni segmentlerin kapsaması gereken tanımlanmış ihtiyaçlarını belirlemek daha da önem arz edecek.

    Garanti BBVA olarak sürdürülebilirlik temel stratejimizi oluşturuyor. Daha çevreci bir gelecek için sürdürülebilir tüketici finansmanı bakış açısıyla e-mobilite adımlarını desteklemeyi aralıksız sürdürerek, bu yapılarla Türkiye’nin düşük karbonlu ekonomiye geçişine katkı sağlamaya devam edeceğiz.

  • Facebook
  • twitter
  • instagram
  • YouTube
  • linkedin
  • Çağrı Koray ÖZTOPÇU

    koray@korayoztopcu.com

  • KORAY ÖZTOPÇU Kimdir?
    YAYINLAR
    E-MOBİLİTE
    SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
    PLAK KOLEKSİYONUM
  • E-Bültene Abone Ol

Çağrı Koray ÖZTOPÇU © 2025 - Tüm hakları saklıdır. Tasarım ve kodlama